Çandarlı



   Rüzgâr pupa dan geliyor. Dalgalar büyük ama fazla etkilemiyor. Karaya baktığımda tepede beton yığınları görüyorum. Güzelim tepelere yapılmış yazlık evler. İnsan hiç olmazsa yaptığı sitenin içini ağaçlandırır.
  Çandarlı körfezi başladı. Uzakta Çandarlı kalesini görünüyor. Kale ye yaklaşıyorum ama barınağın iskele sancak fenerlerini göremiyorum. Sadece bir bayrak dalgalanıyor. Sığlığı belirtmek için koymuşlar.






Barınak geniş ancak içeride beton rıhtımlar yapılmamış. Tekne sahiplerinin yaptığı biriki beton rıhtım da görüntüyü bozuyor. Daha içeride küçük bir barınak daha var. Eski barınak.
   Dar geçitten içeri girdim. Karşımda boş olan bir yere yanaştım. Yanımdaki tekneye çıkıp çıkmayacağını sordum. Çıkmayacakmış. Aborda oldum. Bu arada bekçi geldi. En azından barınağın bir bekçisi var.
   Burası balıkçılara ait size dışarıda bir yer gösterelim dedi. Sol bacağımın durumunu söyleyerek orada tekneden çıkmak benim için zor dedim. Eğer buraya gelen olursa biraz erzak aldıktan sonra akşamüstü gidebileceğimi söyledim. Saat 19 a kadar buradayım sen çık ihtiyaçlarını gör dedi.






   Karaya çıktım. Öncelikle önce çay içmeye. Daha sonra biraz dolaştım. Kalenin yan tarafında bir yok yarımadanın arka tarafına çıkıyor. Yarımadanın arka tarafında sakin ve sığ bir koy var. Ortada küçük bir ada, birçok tekne tonozda veya demirde. Oldukça sakin. Akşam olmazsa buraya demir atarım.
  Çay bahçesine oturdum. Denizi seyrettim. Nereden nereye diye düşündüm.




Saat 19: 00 a gelirken barınağa döndüm. Bekçiyi kaçırıp daha sonra gelen balıkçılarla tartışmak istemiyorum. Bekçi gitmek üzere. Bu saatten sonra oraya bağlanacak kişi gelmez zaten dedi. Yer değiştirmekten kurtuldum. Tek sıkıntı sivrisinekler.






0 yorum: