Manifestoya Uygun İkinci Gün

   Sabah saat 10 da Hoşköy Balıkçı Barınağında bağlı  Devekuşu2 ye giderek acilen, açevela bağlantısına 6lık bir delik açtım ve içinden iki adet çırt tabir edilen plastik malzeme geçirdim ve buradan da 8 tane tespih tanesi geçirilmiş ipi direğin etrafından geçirerek cırtların içine düğümledim. Orjinal ahşap parçayı yapana kadar beni idare edecek diye umuyorum.
  Şimdi sıra denemeye geldi. rüzgar güneyden hafif esiyor. Barınaktan çıkarak ana yelkenimi açtım. Hiçbir sıkıntı olmadan yelkenim açıldı, açevela halatını da kasarak yelken açma işimi bitirdim ve motoru stop ettim.



   Yönümü Marmara adasına çevirdim ve mizana yelkenimi de açarak Tekirdağ yönüne doğru devam ettim.
Yelken açıldı açılmasına ama acaba inerken sıkıntı yaratacakmı? Akşama daha çok var onu da o zaman düşünürüz.
   Gaziköy açıklarında hava kaldı. Ana yelken dalgaların tekneyi sallamasına uyarak bir sağa bir sola gidip geliyor. Iskotayı sonuna kadar kasarak yeklenin rahatsız edici sallantısını en aza indirerek tekrar rüzgar çıkmasını beklemeye başladım. Boşa beklemek yerine belki biriki balık tutarım diyerek çaparimi attım. Misineyi sona kadar saldım ama dibi bulmadı, demek ki derinlik çok fazla . Derken olta ağırlaştı bişi var ama ne?  Hayatımda ilk defa gördüğüm bir balık. Demek ki balık tanımakta lazım .Ne olduğunu bilmediğim balığı kovaya aldıktan sonra tekrar denize attım,


   Yelken ıskotası kasılı dümeni de sancağa dönük vaziyette alabanda etmeden bağladım ve oltamı tekrar attım. Bu sefer arada kontrol ederek indiriyordum ki oltaya bişi vurdu. İki sallamadan sonra çekmeye başladım istavrit. Rüzgarsız geçen zaman demek ki boşa geçmeyecek. Rüzgar esmeye ve tekne hareket etmeye başladığında kovamda akşama yetecek kadar istavrit olmuştu. (slowly sail)


    Geri dönmeye başlamak lazım. Orsa denemesi pek verimli değil. Orsada ilerlediğimden daha fazla  yana kayıyorum. Bunun nedeni rüzgarın hafif olması da olabilir ki bunun doğru olduğunu daha sonra anladım.Saat 17 de rüzgar şiddetini Devekuşu2 yi hafifçe yatıracak kadar arttırdığında orsada kaymadan daha çok ilerlemeye başladım.Demekki orsa da gidecek bu alet. Yanımdan geçen balıkçı tekneleri belki özellikle üstlerine gittiğimi sanıyorlardır ama ne yapayım rüzgar beni onların üstüne götürüyor, ben kasıtlı bişi yapmıyorum. Yanıma yaklaştıklarında sadece yelkenle gittiğimi gördükleri zaman rotalarını değiştirerek önümden yada arkamdan geçiyorlar.Belki geçiş üstünlüğü kuralına göre hareket ediyorlardır.
  Orsa giderken bir tramola denemesi ıııhh olmadı, dönmüyor. Motoru çalıştırsam mı? hele bir ters dönerek kavanca deneyeyim dedim ve oldu. Sahile dibine kadar yanaştım, tekrar açığa dönceğim ama olmuyor. Çare mi yok? motoru çalıştırdım ve döndüm  şimdi istikamet açıktaki balıkçı tekneleri. Balıkçı tekneleri hareket edince istikamet neresi olacak? O zaman yeni kerteriz Karabiga.


  Gün batmaya yaklaştı. Daha Hoşköy den otostop yaparak Uçmakdere ye gideceğim. Hava kararınca kimse aracına yabancı almak istemiyor. Hidea ya müracat ederek yarım mil kadar kalan yolumu motorla tamamlayarak barınağa girip bağlandım.
  Yola çıktığımda hava kararmıştı. Şansımı deneyeyim, kimse almazsa döner teknede yatarım. Tava var, tüp var, yağ var,soğan var, birde şarap alırım köpek öldüren cinsinden olur biter. Durmadan geçen birkaç araçtan sonra bir açık kasa kamyonet durdu abi kasada gelirsen buyur dedi . Gelmezmiyim!
  Balıkları temizledim. 22 kıraça 3 istavrit, yarım baş soğan ve yanına iki duble milli içkimizden...

  Yarın öğleden sonra hava bir terslik yapacakmış. Devekuşu nu yalnız bırakmamak gerek, dimi....



0 yorum: