Sezon Biterken Gecikmiş Bir Deneme
Devekuşu 2 yelkenlerinin olmamasından dolayı Hoşköy de çakıldı kaldı. Gerçi lazer yelkeni ve makine gücüyle Avşa, Ekinlik ve civar barinaklara gidebildim ama yelken yoksa iş makineye kalıyor o da malum duygusal sebeplerden dolayı tercih edilemiyor.
Yelkenin olmaması ve denize çıkamamak bu yaz canımı oldukça sıktı ama ne yapalım başka çarem de yoktu. Can sıkıntısı tekneden soğumama neden olacak diye korkmadın desem yalan olur.
Branda dan plandaki ölçülerden çıkarabildiğim kadarıyla gerekli kavisleri (tor) vererek İstanbul da evin terasında kestiğim ve Tekirdağ da kendi diktiğim ana yelkenimi zaman kısıtlaması olmadan, ancak rüzgar kısıntısıyla bugün deneyebildim. Bu bir anlamda Devekuşu2 nin ilk yelken seyri oldu.
Sabah rüzgar yok gibiydi, bir ara batıdan esti saat 9 civarı da güneyden esmeye başladı. Hoşköy Balikçı Barınağı kahvesinde oturup ne yapsam çıksam mı çıkmasam mı diye düşünürken aklıma Sakin seyir manifestosunda yazılan öneriler geldi.
http://gezginkorsan.org/forum/index.php?topic=10402.60 den alıntıdır.
SAKİN SEYİR MANİFESTOSU
1- Önemli olan tekne değildir. Önemli olan senin teknen ve denizle kurduğun ilişkidir. Boyunun, bedelinin veya donanımının, kürekli bir sandal veya büyük bir yat olmasının da hiç önemi yok. Önemli olan onu diğer bütün sahip olduğun nesneler gibi görmeyip, sana zevk veren, unutulmaz deneyimler yaşatan, denizi tanıtan ve en önemlisi seni sana tanıtan bir yol arkadaşı olarak gör.
2- Limanda bağlı olsa bile içinde zaman geçir. Yaşam alanının bir parçası olsun. Teknen üzerinde çalış, tamir et ki teknen de ortaya koyduğun eserlerden biri olsun. Bu, sen ve teknen arasında daha sağlam bağlar kurulmasını sağlar.
3- Denize çıktığında aceleci olma. Uzun bir yolculuk yapacakmışsın gibi dönüş saatini düşünmeden yola çık. Kol saatini unut ve güneşin seni yönlendirmesine izin ver. Denklemden hız ve zamanı çıkartırsan geriye uzay kalır : Deniz.
4- Sabit rotasız ve hedefsiz yola çık. Basitçe yelken yap. Kendini rüzgar ve denizin seni yünlendirmesine izin ver. Ne katettiğin ne de önünde kalan milleri düşün. Hiçbir yere gitme.Sadece denizde ol ve anın zevkini çıkart.
Saat 9:30 a yaklaşırken barınaktan çıktım ve çıkarçıkmaz anayelkenimi açarak makineyi stop ettim. Kopacağını tahmin ettiğim açevela bağlantısı yelkeni bastıktan biraz sonra koptu ama rüzgar az olduğu için yelken o noktada sıkıntı yaratmadı. Peşinden mizanayı da açarak Marmara Adası yönünde yarım saat kadar ilerledikten sonra yönümü Kumbağ istikametine çevirdim ve az olan rüzgarı geniş apaz alarak ilerlemeye başladım. Yekeyi bağladım ve bir sigara yaktım. Bu yılın en keyifli seyriydi.
Sabitrotasız ve hedefsiz yola çıktığım için, Rüzgar ve denizin beni yönlendirmesine izin vererek sancağa döndüm, rüzgarı apazdan alıp hızımı da az olan rüzgara rağmen arttırmış oldum. Sadece dalga nın ve etrafımı saran yunusların sudan çıktıklarındaki puflama seslerinden başka ses yoktu.
Biraz da orsa denemeden olmazdı. Bulunduğum yerden Hoşköy e doğru yöneldiğimde rüzgarı dar apaz orsa arası bir yönden alarak ağır ağır ilerlemeye devam ettim.
Yarın ilk işim acevela bağlantısını tamir etmek ve rüzgar az da olsa tekrar çıkmak. (sakin seyir manifestosu na uyarak)
Yelkenin olmaması ve denize çıkamamak bu yaz canımı oldukça sıktı ama ne yapalım başka çarem de yoktu. Can sıkıntısı tekneden soğumama neden olacak diye korkmadın desem yalan olur.
Branda dan plandaki ölçülerden çıkarabildiğim kadarıyla gerekli kavisleri (tor) vererek İstanbul da evin terasında kestiğim ve Tekirdağ da kendi diktiğim ana yelkenimi zaman kısıtlaması olmadan, ancak rüzgar kısıntısıyla bugün deneyebildim. Bu bir anlamda Devekuşu2 nin ilk yelken seyri oldu.
Sabah rüzgar yok gibiydi, bir ara batıdan esti saat 9 civarı da güneyden esmeye başladı. Hoşköy Balikçı Barınağı kahvesinde oturup ne yapsam çıksam mı çıkmasam mı diye düşünürken aklıma Sakin seyir manifestosunda yazılan öneriler geldi.
http://gezginkorsan.org/forum/index.php?topic=10402.60 den alıntıdır.
SAKİN SEYİR MANİFESTOSU
1- Önemli olan tekne değildir. Önemli olan senin teknen ve denizle kurduğun ilişkidir. Boyunun, bedelinin veya donanımının, kürekli bir sandal veya büyük bir yat olmasının da hiç önemi yok. Önemli olan onu diğer bütün sahip olduğun nesneler gibi görmeyip, sana zevk veren, unutulmaz deneyimler yaşatan, denizi tanıtan ve en önemlisi seni sana tanıtan bir yol arkadaşı olarak gör.
2- Limanda bağlı olsa bile içinde zaman geçir. Yaşam alanının bir parçası olsun. Teknen üzerinde çalış, tamir et ki teknen de ortaya koyduğun eserlerden biri olsun. Bu, sen ve teknen arasında daha sağlam bağlar kurulmasını sağlar.
3- Denize çıktığında aceleci olma. Uzun bir yolculuk yapacakmışsın gibi dönüş saatini düşünmeden yola çık. Kol saatini unut ve güneşin seni yönlendirmesine izin ver. Denklemden hız ve zamanı çıkartırsan geriye uzay kalır : Deniz.
4- Sabit rotasız ve hedefsiz yola çık. Basitçe yelken yap. Kendini rüzgar ve denizin seni yünlendirmesine izin ver. Ne katettiğin ne de önünde kalan milleri düşün. Hiçbir yere gitme.Sadece denizde ol ve anın zevkini çıkart.
Saat 9:30 a yaklaşırken barınaktan çıktım ve çıkarçıkmaz anayelkenimi açarak makineyi stop ettim. Kopacağını tahmin ettiğim açevela bağlantısı yelkeni bastıktan biraz sonra koptu ama rüzgar az olduğu için yelken o noktada sıkıntı yaratmadı. Peşinden mizanayı da açarak Marmara Adası yönünde yarım saat kadar ilerledikten sonra yönümü Kumbağ istikametine çevirdim ve az olan rüzgarı geniş apaz alarak ilerlemeye başladım. Yekeyi bağladım ve bir sigara yaktım. Bu yılın en keyifli seyriydi.
Sabitrotasız ve hedefsiz yola çıktığım için, Rüzgar ve denizin beni yönlendirmesine izin vererek sancağa döndüm, rüzgarı apazdan alıp hızımı da az olan rüzgara rağmen arttırmış oldum. Sadece dalga nın ve etrafımı saran yunusların sudan çıktıklarındaki puflama seslerinden başka ses yoktu.
Biraz da orsa denemeden olmazdı. Bulunduğum yerden Hoşköy e doğru yöneldiğimde rüzgarı dar apaz orsa arası bir yönden alarak ağır ağır ilerlemeye devam ettim.
Yarın ilk işim acevela bağlantısını tamir etmek ve rüzgar az da olsa tekrar çıkmak. (sakin seyir manifestosu na uyarak)
0 yorum: