Yabancı Bayraklı Tekneler Hakkında
T.C vatandaşlarının
sahip oldukları yabancı bayraklı tekneler ve bu teknelerin sorunları konuşulup
tartışılmakta hatta bunun Amatör Denizciliğin önündeki engellerden biri
olduğundan dem vurulmaktadır.
Bu sorun nasıl çıktı karşımıza? Fuarlarda
sergilenen teknelere verilen fiyatlar genel olarak üreticinin ülkesinde teslim(
veya FOB) olarak verilir; üzerine vergiler, nakliye vs konarak çıkan değer
müşterinin Türkiye deki maliyeti olarak karşımıza çıkar. Yani 100 bin euroluk
bir mal (tekne) yaklaşık 130-140 bin euro ya gümrük tarifesine göre belki daha
da pahalıya mal olur.
Her bağımsız ülke
kendi sanayisini korumak veya karşılıklı dış ticaret ilişkilerine göre bazı
duvarlar engeller koyabilir. Bazı etki
ve nedenlerle yabancı üreticilerin tekne satışlarını Türkiye pazarında rahat
girmesi adına bir şeylere göz yumuldu. Yabancı tekne üreticilerinin satış
temsilcilerinden değişik bir öneri
gelmeye başladı. Eğer yabancı bayraklı olarak kullanmak isterseniz, 100 bin euro+ yaklaşık 2-3 bin euro da masraf
karşılığında bu tekneyi yabancı bayraklı olarak teslim ederiz, siz de bir
sıkıntı yaşamadan kullanırsınız. Transitlog süresi bittiğinde bir yurtdışı
çıkışı yapar tekrar Türkiye ye girersiniz. Ayrıca Türkiyede uygulanan bir çok
yükümlülükten de kurtulursunuz. Peki bu nasıl olacak? Biz sizin adınıza
yurtdışında bir sanal (feyk) şirket kuracağız hepsi bu. Az fark değil,
neredeyse % 40 lara yaklaşan bir maliyet düşüşü, 100 bin euroluk bir teknede en
az 30 bin euro cepte kalacak. Güzel ve kolay bir vergiden kaçınma şekli. Sonra daha da ileri giderek, ikinci el tekne
alabilme, şirket kurmadan şahıslar adına da yabancı bayraklı tekne sahibi olma
imkânlarıyla tanıştık.
Yurtdışında
oturma/çalışma izni, çifte vatandaşlık hakkı olmayan hatta pasaportunda bayrağını
taşıdığı ülkenin turistlik vizesi bile olmayan bizler ucuz yoldan(vergiden
kaçınarak) yabancı bayraklı tekne sahibi oluverdik. Arada gümrük mevzuatı
açısından sıkıştırıldık ama bu da bir şekilde görmezden gelindi. Ya %1 lik
yabancı ortak bulduk, ya da sanal bir şirket kurduk.
Varlık barışı
kanunu(bu da ayrı bir yaradır) gündeme
gelince de nasıl elde ettiğimiz vergi avantajını kaybetmeden Türk bayrağına
geçeriz diye feveran etmeye başladık. ‘’
Bayrağımı istiyorum.’’ sloganıyla en önemli milli değerimizi kullanmaya
başladık. Yabancı bayrağı kimse bize silah zoruyla taktırmadı. Yıllardır o
bayrağı üç kuruşluk vergi avantajı hatırına taşıdıktan sonra ‘’Bayrağımı
istiyorum’’ diye feryat etmek en iyimser tanımıyla riyakârlıktır.
Türkiyedeki vergi
yükünden dolayı 20 bin euroya aldığımız binek araba yurtdışında bilemediniz
10-12 bin euro ya satılmaktadır. Yurtdışında oturma/çalışma izni olan birisi
yurtdışında satın alıp kullandığı aracını Türkiye de tesçil ettirmek ve süresiz
kullanabilmek için plakamı istiyorum dese…
Hülasa Teknelerdeki
yabancı bayrak sorunu kesinlikle amatör denizciliğin sorunu olmayıp, bir vergi
ve ithalat rejimi sorunudur. Verginin yüksekliğini, ikinci el ithalatın serbest
olmasını, bunu yerli üreticiye etkisini, yerli üretimin zorluklarını
tartışalım. Ne olur en önemli milli
değerimiz olan Bayrağı kullanarak riyakârlık yapmayalım.
0 yorum: