Karacasöğüt Günleri-2

  Bayramdan sonra yeni botumu da alarak Fethiye den Karacasöğüte döndüm. Kutusunun üzerinde 3 kişiyi taşıyacak iması olan botla neler yaşayacağımın  merakı içindeydim. Feridun kıyıda beni görünce ''eşyaların da var botla alayım mı'' diye sordu. Yeni botumun kutusunu göstererek ''Yeni bot aldım, onunla deneyeceğim'' diye yanıtladım. Botumu şişirdim.Ne olur ne olmaz diyerek önce eşyalarımı içine koydum ve kendim yüzerek tekneye bıraktım.



  Ardından yeni botuma muzaffer bir edayla bindim. Ayağımın altından kaymasına rağmen içine oturabilmiştim. Devekuşunun bağlı olduğu yerden Teoman ın Sudünyası na doğru  botla atlantik geçen denizci edasıyla ilerledim. Fena değildi sanki ancak, botun plastik zeminin den kıçım suya giriyor gibiydi. Geri döndüm Devekuşuna çıkmak için ayağa kalktığımda tekneye çıkmak yerine gene suyun içindeydim. Bunu gören Feridun altına bir kontraplak kestirelim diye önerdi. Karacasöğütün tek marangozu ve aynı zamanda jokeri olduğunu söylediği Müjdatın atölyesine giderek taban ölçüsüne göre bir kontraplak kestirerek botun içine yerleştirdik.
  İlk denememde kendimi daha rahat hissettim ama tekneye çıkış hiçte kolay olmamıştı. Botun hafifliği ve benim sol dizimin bükülmemesinden kaynaklanan sıkıntıydı. Bu arada ''Feridun bana ''senin Hatay a kadar gitme işin ne oldu? Vaz mı geçtin yoksa?'' diye sordu.'' Vaz geçmedim gideceğim'' diye yanıtladım. ''Buraya gelen bir daha buradan ayrılıp bir yere gitmez de onun için sordum.'' diyerek bu sene oradan ayrılmayacağımı benden önce anlamıştı.
  Bir aydır ıvır zıvır işlerle uğraşıyordum. Geldiğimden beri daha bir yere çıkmamıştım. Çin mahallesinde hemen herkesin metteiği Çanak koyuna gitmeye karar verdim.sabah erkenden ayrılarak kıyı kıyı batıya Çanak koyuna doğru ilerledim. Çanak koyu Gökova daki sayısız güzel koylardan biri.
  Koyda demirleyerek, yemyeşil çam ağaçlarıyla kaplı ormanı ve ağaçların suya yansımasını seyrederek oturdum. Güneş döndükçe bir yana baktığımda ağaçları yeşil diğer tarafa baktığımda güneşin etkisiyle sarı görüyordum.



  Öğlenden sonra koyun girişindeki boğazdan, puslanmış kıran dağı ve önündeki denizde oluşan kuzucukların batıya doğru koşuşunu görüyordum. Sol tarafımda eski balık iskelesinin yıkıntıları, arkamda sanki deniz birden çökmüş te düşmemek için kollarını uzatmış gibi duran çam ağaçlarının  dibindeki kayalara vuran suyun çıkardığı sesi görüyordum.Güneş,Çam ağaçlarının iğne yapraklarına takılıp patlayarak hızla ormanın içinde yok oldu.




  Sabah  Karacasöğüte döndüm ve yerime bağlandım. Haldun Ağabey in hediyesi olan ve başaltına koyduğumuz motor tüm yatacak yerimi kaplamıştı. Hazır araba da burada iken, baharda servisinde bakım yaptırdıktan sonra Hidea ile yer değiştirmek düşüncesiyle motoru  Fethiye ye götürmek üzere Feridun ile beraber arabaya taşıdık.
  Eşim benim beş yıldır süren Devekuşu ile gezilerim esnasında; ilk Heybeli ada da gelmiş ve Pendiğe geçerken yaşadığımız yoğun sis nedeniyle ben de o da sıkıntılı anlar geçirmiştik. İkinci kez Mürefteden Avşa ya giderken gelmiş, orada da Marmara ve Ekinlik adası arasında yaşadığımız hava koşulları nedeniyle kendimizi Yiğitler Balıkçı Barınağına zar zor atabilmiş ve orada bir hafta mahsur kalmıştık.
  Devekuşu Gökovada iken birkaç koy gezerek  birlikte kısa da olsa tatil yapmak istiyordum. Bu sayede geçmiş kötü tecrübeleri unutturup, bundan sonra en azından bazı güzergahları beraberce kat edebiliriz ümidindeyim. Devekuşu nın imkanları hemen hemen hiç yok gibi. Gerçi bir kimyasak tuvaletim var ama pratikte kullanımı pek kolay değil.
  Buraya geldiğimden beri başta Feridun, Hüküm ve diğer tüm dostlarım bunun gerçekleşmesi için en küçüğünden manuel bir tuvalet ve lavabo eklememin şart olduğunu adeta kafama çakıyorlardı. Hatta Hakan Hilmi Kavaklıoğlu İzmire döndükten sonra bu konuda telefon ederek sen ölçüsünü al ben buradan malzemeyi uygun fiyata temin ederim dedi. Hükümsür Canarslan ve Feridun Kavaklı malzeme temini ve montajı konusunda yardımcı olacaklarını, bu şekilde bu tekneye hiçbir kadının gelmeyeceğini defalarca kafama vurarak anlattılar.
  Tuvalet ve mutfak yapmama sebebim Mavi kart sıkıntısı ve gövdeye delik açmama fobim di. Kağıt tabak çanak kullanıyor ve bunları yıkamadan çöpe atıyor, gezilerimde hemen her gün bir yere uğradığım için de tuvalet yönünden ben pek sıkıntı çekmiyordum. Bundan sonra belki tekneyi de delecek tuvaleti de alacağım.
   Motorun bakımı için Marmaristeki servisine uğrayarak yapılmasını düşündüğüm işleri söyledim. Acil olmadığı için en uygun zaman Şubat ayı olur o zaman daha rahat oluyoruz. İstenilen eklemelerin bir kısmını gerekirse burada tornacıda da yaptırırız, şimdi bıraksan motoru koyacak yerimiz bile yok, çok yoğunuz dediler. Ben de motoru Fethiyede ki eve götürerek askıya aldım.
   Bayram bitmiş çocuklar işlerine evlerine dönmüştü. Eşimle beraber Gökovanın en azından bazı koylarını gezmek üzere malzeme ve nevalemizi alarak Karacasöğüte geldik. Büyük sınav başlamak üzereydi.
 

0 yorum: