Kabatepe-Saroz Körfezi
31 Mayıs
Perşembe
Sabah saat 05.00
te uyandım. Daha doğrusu uyandırıldım. 5.30 da da yola çıktık. Ben dışarıda
bağlı olduğumdan önce ben çıktım. Motorda sıkıntı yok. Gayet güzel gidiyor.
Balıkçı nın akşamdan yaptığı uyarıya dikkat ederek, iskele fenerinin dibinden
sancağa dönerek açığa doğru ilerledim. Ve EGE.
Balıkçıların balık yatağı olarak
belirledikleri bir yer var. Hemen hepsi kolyoz için oraya gidiyorlar. Biraz
önümde giden balıkçı teknesini takip ettikten sonra, sancağa dümen kırdım.
Rüzgâr yok. Çaparimi hazırladım balık tutmayı deneyeceğim. Balık tutmak aslında
çok zor, ihtimam, tecrübe ve sabır gerektiren bir iş. Ben bu gerekliliklerden
hiç birini uhdemde bulundurmadığım için benim attığım oltaya intihar edecek
balıklar geliyor sadece. 1 istavrit, 1 izmarit ve bir de tırakonya hepsi bu.
Aslında trakonyadan güzel balık çorbası oluyormuş.
Devekuşu Marmara nın kirli sularından sonra
altındaki pırıl pırıl suyla oynaşıyor. Dipteki kayalar, yosunlar, kum birer
birer seçiliyor. Saat 8.30 gibi rüzgâr batıdan esmeye başladı. Tramola larla Kabatepe limanının önündeki
koya ulaşmaya çalışıyorum.
Kabatepe
limanının sancak feneri göründü. Hava da bu arada kaldı. Hava kaldı ama
dalgalar büyüdü. Gene Hidea ya müracaat ettim. Kabatepe limanına girdiğimde;
iskelemde balıkçı teknelerine ayrılmış bir yer, sancağımda Gökçeada
feribotlarının yanaştığı bir iskele, pruvamda iki hurda Rus yelkenlisi ve birde
batık yelkenli nin yanına yanaşmış özel tekneler var.
Hurda Rus teknesini gözüme kestirdim. Bu
tekneleri üç sene önce karadan gezmek için geldiğimde de burada görmüştüm.
Bunlar insan kaçakçılı yaparken yakalanan ve buraya çekilerek mahkemelerinin
bitmesini bekleyen tekneler. Motoru boşa
aldığımda stop etti. Tekrar çalıştırarak değişik bir açıdan hurda yelkenliye
iskele tarafımdan aborda olarak elimle tutunup kısa bir halatla geçici olarak
bağladım. Bu arada arkamda kalan ve
rıhtıma baştankara bağlanmış olan bir teknenin sahibi gelerek baş ipini aldı ve
bağladı.
Motorun stop etmesine kesinlikle Tekirdağ
da mavi bidonla aldığım benzin neden oldu. Benzin de değil aslında mavi bidonda
olan ve benim tamamen temizleyemediğim içinde kalan pislik.
Damla Marin i telefonla arayarak yardım
istedim. Damla marin (Hidea) teknik servisten Hakan Bey neler yapabileceğimi
anlattı. O nun yönlendirmesine göre karbüratörün kapağını açarak olabildiğince
yani becerebildiğim kadarıyla temizledim. Kapatırken üç vidadan birini denize
düşürdüm. Buyurun cenaze namazına derler ya işte öyle bir şey. Motorun
rölantisini de biraz yükselttim, motor çalışıyor stop ta etmiyor. Karbüratörün
üzerini yelken tamir bandıyla yapıştırdım ki olmayan vida boşluğundan hava
almasın. Şimdi motorun da benim gibi bir vidası eksik. Eşitlendik. Notlarıma
dayanarak yaptığım hesaplamaya göre Tekirdağ dan bu yana motoru 11 saat
kullanmışım. Bu notları motorun bakım zamanını kaçırmamak için ayrıca
tutuyorum.
Kıyıda bir çay
bahçesi var. Kabatepe den Gökçeada ya gidecek yolcular feribot beklerken burada
istirahat ediyorlar. Lap top ve telefonumu şarj edip bir şeyler içmek için çay
bahçesine gittiğimde, yıllardır oraya gelip çadır kuran karayollarından emekli
bir bey ile tanıştım. Bu sefer karavan ile gelmiş. Her yaz iki ay Saroz da
kalıyormuş. Karavan çok hoşuma gitti. Bir karavan edinip karadan da gezebilmeyi
aklımdan geçirdim.
Aynı zamanda balıkçı dostlarla da tanıştık.
Rotamı söylediğimde Saroz körfezi nin özellikle bu mevsimde çok farklı denizler
kaldırdığını söylediler. Güneyli ye kadar yaklaşık 35 deniz mili yol var. Arada
birçok koy olması beni umutlandırıyordu ama balıkçı dostlar bazen büyük
teknelerle bile o koylarda barınamadığını, bu bölgede hava lodos eserken aniden
poyraza çok geçmeden de başka bir yöne dirise edebileceğini anlattılar. Motorun
da durumu pek iç açıcı değil. Saroz körfezi geçişini ertelemek zorunda kaldım.
Yarın sabah
Çanakkale boğazını geçerek Avrupa kıtasının kıyılarından Asya kıtası kıyılarına
geçmeyi düşünüyorum. Bu geçiş geziyi planladığımdan beri beni ürküten bir
geçiş. Balıkçı dostlar erken çıkarsam çok rahat geçebileceğimi söylediler. Hava
durumuna da baktım. Rüzgâr yarın saat 15.00 e kadar çok az.
0 yorum: