Ayvalık



26 Haziran Salı
   Bu sabah hava çok güzel. Saat 8.00 de Deniz Bey ile vedalaşarak yola çıktım. Olcay Bey sabahtan balığa çıkmış. Rüzgâr çok az. Dedim ya gerekirse Ayvalık a kadar motorla gideceğim.
   Limanı çıkınca iskelemde Olcay Bey in teknesini gördüm ve o na doğru ilerledim. Deniz de vedalaşmak başka bir duygu olsa gerek. Yanına doğru yaklaştım. Teknesinin motorunu yukarı kaldırmış. Motoru işaret ederek daha yanaş diyor. Bir anlam veremiyorum. Balık verecekse bordaladığım zaman daha rahat alırım diyorum. Neden sonra anladım ki, çaparisine birçok uskumru birden gelince martılar saldırmış ve misine pervaneye sarılmış. İçeriden pervaneye ulaşamıyor.

   Olcay Beyin Pervanesine dolaşan misinaları temizledim. Tuttuğu balıkları ıslak bir kâğıda sararak bana verdi. Rüzgâr az olmasına rağmen yelkenimi açtım. Devekuşu ilerlesem mi yoksa dursam mı diye karar veremiyor. Motorumu da çalıştırarak yavaş yavaş uzun süredir kaldığım ve birbirinden değerli dostlar edindiğim Ören den ayrıldım.



   Haritadan anladığım kadarıyla Midilli adasının heybetli kayasına rota tutarak ilerleyip, oradan Maden adasını bordaladıktan sonra güneye dönerek Ayvalığa varacağım.
   Maden adasın geçer geçmez iki ada arasına demirlemiş bir tekne gözüme ilişti. O bölge haritada çok sığ olarak gösteriliyor. Eğer o tekne oradan geçti ise ben haydi haydi geçerim. Tekneye doğru ilerledim. Teknenin önünden turistler bir adadan diğerine yürüyerek geçiyorlar. Anladım ki tekne adanın dışından dolaşarak oraya gelip demirlemiş.

 Altımdaki su pırıl pırıl. Mavi, yeşil, lacivert. Geri dönerek adanın dışından geçmek için ilerledim. Sakin bir hava. Tur tekneleri feryat ederek adaların arasında dolaşıyorlar.
  Ayvalık adalarını ilk defa denizden görüyor ve aralarında acemice ilerlemeye çalışıyorum. Karşımda çıplak ada olduğunu tahmin ettiğim ada görünüyor. İlerde balık tutan bir tekne var. Tekneye yanaşarak yol sordum. Ayvalığa nerden gidilir? Diye. O da bana saat kaç diye sordu. 14.20.
  Ayvalık kanalına doğru ilerliyorum. Cunda adasında bağlanmış bir tur teknesi hareket etti. Öyle bir feryat ediyor ki; eminim martılar ve denizdeki balıklar çaresiz ne yapacaklarını düşünerek geleceklerinden endişe duyuyorlar. Ayvalık adalarının her yerinde tur tekneleri müzik adını verdikleri bağrıntıyı sonuna kadar açmışlar fink atıyorlar.
   Feryat eden tur teknesinin dalgası Devekuşunu salladı. İleride kanal girişindeki iskele sancak fenerleri nin oluşturduğu koridor göründü.




   Bu sırada Hidea motor servisi Ahmet Bey i telefon ederek yaklaştığımı bildirdim. Abidin Çekek yerine bağlanmamı ve oraya geleceklerini ve motoru alarak gerekli bakımın yapılacağını bildirdi.
  İskelem de cunda balıkçı barınağını geride bıraktım. Ayvalık karşımda, sancak tarafımda yelken direklerinden Setur marina olduğunu tahmin ettiğim marina. Tam doğuya gidersem Abidin çekek yerine ulaşmam gerekiyor. Denizde yön bulma karadakinden en az iki misli zor.
  Hava sertlemeye başladı. Rüzgâr batıdan Ayvalığı cunda adasına bağlayan köprü yönünden geliyor. Önerilen çekek yerine yaklaştım. Burası bir tersane. İskelemde bir yeni sandığım motor yat var. Sancağımda ise direği sökülmüş, yüzüyor mu yoksa dibe mi oturmuş anlayamadığım bir yelkenli. Tersanede onarıma ve bakıma alınmış onlarca tekne var.

   Rüzgâr öyle bir dalga kaldırıyor ki, önümdeki iskeleye yanaşıp bağlanabilmem oldukça zor görünüyor. Sancağımdaki eski yelkenlinin yanında bağlı bir fiber bot var. İskelemdeki yeni boyanmış motor yata çarpmaktan korkuyorum.
   Baş ipini bağlayarak geriye acele ile döndüm. Fiber bota tutunarak bağlanmayı düşünüyorum. Bu arada kıçtan attığım demir iyi tutmamış. Dalganın etkisiyle devekuşu da fiber bot ta çamaşır makinesinde gibi sallanıyor. Sancağımdaki eski tekneden adının hacı olduğunu öğrendiğim bir bey çıktı. Fiber sandalı alarak karaya çıkardı ve ona bordalamamı önerdi. Hacı Bey in yardımıyla bordaladım.
  Hidea Motorun yetkili servisi Ahmet Bey e telefon ettim. Elemanlarını yollayacağını, orada beklememi söyledi. Yaklaşık yarım saat sonra Hüseyin ve Mustafa ustalar gelerek motoru söktüler. Ben de onlarla beraber sanayi ye gittim. Hem biraz merak hem de beklemenin canımı sıkacağı duygusu.
  Ahmet Bey Hidea ile konuşarak yeni bir karbüratör ve yeni bir pervane istedi. Tamir yerine yeni parça tercihi daha önümde oldukça fazla yol olmasıydı. Eski pervaneyi de yedek olarak tekneye koyduk. Yarın öğlen parçalar elimizde olacak.
  Ahmet Bey Çanakkale Yeniköy den miş. Klasik meraklısı bir bey. Klasik otomobil ve iki klasik teknesi var. Atölyesinde sanırım ilk modellerden biri olan dıştan takma bir motor asılı duruyor.
  Otobüsle Ayvalığa geri döndüm. Sanayide yapabileceğim bir şey yok. Ayvalıkta biraz sahilde dolaştıktan sonra saat 14 gibi tersaneye geri döndüm. Tersane içinde Hacı Bey e rastladım. Ben yokken kıçtan bağladığımız halat koçboynuzundan çıkmış, baş makarası iskeleye vurarak kırılmış. Yapacak bir şey yok. Arkadan ikinci bir açmazla tekrar bağladık. Bu arda hava da biraz sakinler gibi oldu. Sabaha kadar fazla sallanma dışında pek sıkıntı olmadı.



   27 Haziran Çarşamba
   Ayvalıkta biraz dolaşmak istedim. Bir yandan aşırı kalabalık ve sıcak bir yandan trafik. İstanbul dan beter olmuş. Dönüp dolaşıp, tilkinin kürkçü dükkânına geldiği gibi ben de Devekuşunun yanına geldim.
   Baş makarasını yerinden söktüm. Yerine önce deniz tutkalı doldurdum. Kuruyunca da taşan tutkalı spatüla ile alarak macunladım. Aşağıya inen baş usturmaçasını yerine kasmak istediysem de beceremedim ve ikinci bir usturmaçayı üzerine bağladım. Arkadaki koçboynuzunu da daha büyük bir koçboynuzu ile değiştirdim.
  Bu arada tersanede görevli birkaç kişi gelerek, benim bağlı bulunduğum yere bakıma gelen bir tekne alacaklarını beni yana almayı düşündüklerini söylediler. Motorum olmadığı için elbirliğiyle halatlar yardımıyla, Hacı beyin teknesinin sancağından iskelesine geçerek yeniden aborda oldum.
   Tersaneden dışarı çıkarak biraz dolaştım. Yapacak bişi yok. Otobüse binerek servise gittim. Servise gittiğimde motorum hazırdı. Hüseyin usta tamire aldıkları bir fiber tekneyi boyuyordu. Az işim kaldı bitince gideriz dedi. Hüseyin usta ve Mustafa usta ile birlikte tersaneye geldik. Gelirken temizlenmiş olan benzin depomu yeniden doldurdum.
   Motoru yerine takıp denedik. Elbette harikaydı. Motoru aynaya sabitlemede kullandığım ilave saplamaları taktım. Hava oldukça güzel. Biraz daha erken olsaydı, şimdi yola çıkabilirdim. Ama akşama az var.
    Benim bugün çıktığım yere boyadan yeni çıkmış bir motor yat getirdiler. İçerisi düzenleniyor. Sanırım milyon dolarlık bir motor yat daha katıldı aramıza. Hayırlı olsun.
  Akşam olmak üzere. Ekmek, rakı, su ve konserve pilaki aldım. Peynirim kavunum var. Hacı Bey de buz verdi. Motorum da tamam. Kutlama zamanı.
  Akşam hava durumu raporları, 10 knot civarında eseceğini bildiriyor,  Sağanaklarda 15-16 knot. Yarın Ayvalık tan ayrılıp gidebilir miyim? Saatimi 5.00 e kurdum. Genelde sabah hava daha sakin oluyor.

  



0 yorum: