Balıklıova
Balıklıova gidiş için Mordoğan dan ayrılış
Hafif esen rüzgârla Balıklıova ya gitmeye çalışırken
Balıklıova
Balıklıovada Balık Mezatı
8. Temmuz. Pazar
Sabah 7:30
da uyandım. Yaprak kımıldamıyor.Kahvaltımı yaptıktan sonra çay bahçesine
gittim. Kalamar avcısı(Cem Liman) balığa gideceğini ve öğlende döneceğini
söylemişti. Öğlenden sonra ben de Balıklıova ya geçmeyi planlıyorum.
Barınakların yetersizliği hakkında bir yazı
yazıyordum. Bu sırada İbrahim bey geldi. Beraberce bu konuda sohpete başladık.
Öğlen olmuştu. Biraz dolaşmak için çıktık ve mendireğe doğru yürüdük. O sırada
Cemin balıktan geldiğini gördük. Balıklıova balıkçı kooperatifi başkanının
telefon numarasını aldım .
İbrahim Bey ile beraber tekneye dönerek son
hazırlıklarımı tamamladım. Rüzgâr hafif hafif esmeye başladı. Vakit bol yavaş
yavaş giderim. İbrahim bey Başipini çözdü ve Mordoğan dan ayrıldım.
Hafif esen rüzgârla Balıklıova ya gitmeye çalışırken
Rüzgâr geniş
apaz geliyor. Fakat şiddeti çok az. Devekuşu gitsem mi gitmesem mi diyor. Bir
ara rüzgârı pupa dan alarak ayıbacağı denedim ama olmadı. Küçük rota
değişiklikleriyle hızımı artırmaya çalışıyorum. Önümdeki burnu döndükten sonra
rüzg3arı alabilecek bir açıda olmak istiyorum. Sancağımdaki küçük tepe rüzgarı
tutmasın diye açıldım .
Burnu döndüm. Balıklıova balıkçı barınağı
uzaktan silik te olsa görünüyor. Sancağımda balık çiftlikleri var. Biraz daha
yaklaşınca birkaç fotoğraf çekmeyi düşünüyorum.
Bir anda esinti arttı. Devekuşu iskeleye
yattı. Bir dakika içinde rüzgârın şiddeti arttı. Denizdeki kuzucuklar aniden
koyun sürüsüne dönüştü.
Sağanaklarda Devekuşu iyice iskeleye
yatıyor, ıskotayı boşlayarak dengelemeye çalışıyorum. Rotama ilerlemek için
orsaya girmem gerekiyor ,orsaya yaklaştığımda yatma daha da artıyor.
Dengelemeye çalışarak ilerlemek istiyorum, dalgayı da yenden aldığım için çok zorlanıyorum.
Dalgayı sancak kıçomuzluktan almak
düşüncesiyle dümeni iskeleye çevirdim. Kıyıya yaklaşır daha sonra tırmanmaya
geçerim. Dalganın etkisi devekuşu nu hırpalıyor. Bumbanın ucu suya değdi
değecek. Başka bir terslik olduğunu hissediyorum ama ne olduğunu çözemiyorum.
Camadan sistemini yapmadığıma pişmanım ama ,
şu anda pişmanlık fayda vermiyor. Floku sardım. Sadece ana yelken ile biraz
olsun rahatladım. Bu arada da hedefimden oldukça uzaklaştım. Tekne dümen
dinlemiyor. Aşağı kaydığım için hedefimden uzaklaştım. Barınağa ulaşabilmem
için rüzgarı kafadan almam lazım. Şunun şurasında bilemedin 500 mt mesafe kaldı
yada kalmadı. Yelkeni indirerek motorla gitmeye karar verdim. Motoru
çalıştırdım. Bu arada balık çiftliklerinin fotoğrafını çekme işi de kaldı.
Ana yelken mandarını boşladım. Yelkeni daha
kolay indirmek için önceden hazırladığım bir ip vardı. O ip yukarıda yelkene
bağlı çektiğimde yelken çok kolay bir şekilde iniyor. İpi çektim yelken yarıya
kadar indi ve takıldı. Çek çek yelken inmiyor. Ayağa kalkarak yelkeni
çekeceğim. Ayağa kalktığımda devekuşu bir anda aldığı dalganın da etkisiyle
iskeleye yattı. Havuzluktaki tüm malzeme savruldu , ben yerdeyim, gözlüklerim
ve ayağımdaki terlikler bir yerlere fırlamış. Tekrar bir hamle yaparak yelkene
asıldım. Biraz daha aşağı indi. Yelkenin inen bölümünü kaportadan içeri
tıkıştırdım. Teknenin içindekilerden bahsetmeme hiç gerek yok. Bu arada
gözlüklerim oturağın altına girmiş. İyiki teknenin içine düştüm. Denize de
düşebilirdim.
Motorla ilerliyorum. Barınak girişinde
sığlığı işaret eden bir şamandıra var. Şamandıranın açığından geçerek sahile
doğru ilerliyorum. Sahildeki çay bahçelerini net olarak görüyorum. Demiştim ya
gelemediğim yer bilemedin 500
metre mesafe.
İskeleye dönerek barınak girişine doğru ilerliyorum. Rüzgâr barınak içinde bile etkili. Sancağımdaki beton rıhtımda kendime yer arıyorum. Gözüme bir yer kestirdim ama bu arada o yeri geçmiştim, geri dönerek yanaşmayı deneyeceğim. Dümende kesin bir sıkıntı var iskeleye dönemiyorum. Tornistan yaparak geriye boş alana doğru geldim. Kıçtan demirimi attım ve baştankara yanaştım. Kıyıda bir balıkçı ağlarını tamir ediyordu. El salladığımda hemen gelerek başipimi aldı .Baştankara bağlanmak yerine rıhtıma aborda olmamı önerdi. İnce ipi koçboynuzuna dolayarak bordoladım.Ağzım kurumuş, dilim ağzımda dönmüyor. İçerden su almak istedim ama yelkeni kaportadan içeri tıktığım için girilmiyor.Yelkeni toparlayarak bumbaya sardım. Düştüğümde fırlayan gözlüğümüm bir camı yok. Tek gözümü kapayarak telefon ekranını görmeye çalışıyorum. Cem Liman dan aldığım Balıklıova balıkçı kooperatif başkanı Akın beyi arayarak boş bir yere bağlandığımı haber verdim. Mevcut yerde kalabileceğimi gerekirse sonra yer değiştirebileceğimi söyledi.Bu esnada bir genç gelerek ;- Ne kadar kalacaksın?- Henüz bilmiyorum.- Buraya şu karşıdaki tekneyi çekeceğiz.- İyi , çekin- Buraya başka bir tekne daha geliyor.- Arkadaş, sen ne zaman tekneyi çekeceksen ben o zaman çıkarım. merak etme. Şuanda bu halde inan seni hiç anlamıyorum. Bir soluklanayım- Ben senin için söylüyorum.- Ben buradayım sen merak etme. Çay ocağı nerede? Bir çay içeyim önce dedimKaporta kapağını yerleştirdim. Kilidi taktım. Anahtarı içeriye astığımı çay ocağından dönüşte anladım. Anahtar içerde kapak kilitli.Akın bey ile tanıştık. Bana yanaşırken yardım eden Akın Bey in kardeşiymiş. Daha sonra teknenin içini toparlamak için geri döndüğümde anahtarın içeride olduğunu anladığımda bağlandığım yere tekne çekeceğini söyleyen genci aradım .Hadi tekne çekecektin gel de bana yardım ette kapağı açıp tekneye gireyim sen de diğer tekneyi buraya çek dedim. Cevabı madem buradasın daha sonra çekeriz dedi. Ve Balıklıova dan ayrılana kadar ne oraya ne de yakınımda bir yere hiç kimse tekne çekmedi. Çünkü yeteri kadar yer vardı.Gencin getirdiği tornavida ile kapağı açarak kilitli kalma sıkıntımı çözdüm.
Balıklıova
hoş,küçük, sakin,şirin bir yer. Un kurabiyesi meşhurmuş. Hava böyle devam
ederse birkaç gün daha burada kalacağım gibi görünüyor.
Köyü gezmek için barınaktan yaya olarak ana
yola ilerledim. Pazar günü olması nedeniyle çok kalabalık. Yola park eden
araçlardan dolayı trafik tıkanıyor.
İzmir den Karaburun a kadar yeni bir otoban
inşaatı devam ediyor. Bittiğinde yörenin sakinliği ve doğallığı değişecek gibi
görünüyor.
9.Temmuz Pazartesi
Sabah 7:00 hava hala esiyor. Belirgin iki
lokanta ve birkaç çay bahçesi var kıyıda.
Saat 10:00 da her gün balık müzayedesi
yapılıyor. Gün iki arada gezerek geçti.
Balıklıovada Balık Mezatı
10.Temmuz Salı
Can sıkıntısından ne yapsam diyorum. Bugün
minibüsle İzmir e gittim.
11. Temmuz
Çarşamba
Şevki abiyle beraber İzmir i geziyorum.
Bostanlı barınağı ve Karşıyaka derken akşamüzeri tekrar Balıklıova ya döndüm.
Yarın hava durumuna göre Balıklıova dan ayrılarak Gülbahçe veya Özbek e geçmek
istiyorum.
0 yorum: