İstanbul Boğazı ve BMW Bosphorus Sailing Fest 2013



     5.Mayıs.2013
Yarış günü. Saat 5.30 da uyanarak Kurbağalıdere den ayrıldım hemen yanındaki Kalamış marinaya girerek en dipte bekçi kulubesinin önündeki rıhtıma bağlandım.
   Karaya çıkarak burada kalmayacağımı yarış evraklarını alıp gideceğimi söylediğimde eminim görevli rahatladı.
   Marina idari binasının önünde üç kişi var . yanlarına gittim. Yarışla ilgili görevliymiş. Çok erken olduğundan araçlarıyla içeri girememisler. Dışarıda yolda park etmiş kamyonetin yanına gittik yarışla ilgili dökümanı telim aldım ve saat 6.55 te Kalamış marinadan İstanbul boğazını geçerek Büyükdere ye gitmek için ayrıldım.
  Cem abinin önerisine uyarak Haydarpaşa da mendirek içinden geçerek ilerliyorum. Kız kulesi sis içinde. Yaklaştıkça Kızkulesi açıklarındaki balıkçıları seçebiliyorum. Onlara doğru ilerledim. Ne de olsa onlar bölgeyi daha iyi biliyorlar. Balıkçıların yanına geldiğimde Salıpazarı rıhtımı ve Kabataş sis içinde belirginleşti. Şimdi de Kabataş iskelesini kerteriz alarak ilerliyorum.
   Benim ilk defa İstanbul boğazını geçiş tecrübem olacak. Kıyıyı takiben Karadeniz e doğru çıkmaya başladım. Çırağan Sarayı (Oteli) hizasına geldiğimde polis açıktan geçmemi işaret etti. Kimi koruyorlarsa? Deniz polisi teknesindeki de açığı işaret ediyor. Mecburen açığa akıntıya doğru kaydım. Boğaziçi köprüsünün altından kıyıya yakın geçtikten sonra kıyıdan balık tutan oltacıların açıktan geç işaretleri başladı. Ne yapalım onları da fazla kırmamak lazım.
  Arnavutköy burnuna yaklaştığımda Anadolu kıyısına doğru dümen kırdım. İkinci köprüye kadar Anadolu kıyısını takip ederek Rumeli hisarı civarında tekrar Avrupa yakasına dönmek için  boğazın ortasına geldiğimde sancağımdan ''lüküs bir motoryat'' tam gaz Avrupadan Asya yönüne geçerek beni arkasında oluşturduğu  dalganın içine attı. Bunun etkisi geçmeden Rumeli hisarından karşı tarafa gene tam gaz bir gezi motoru geçti ve iki dalga arasında kalan Devekuşu çırpınmaya başladı. En rahat gene Asya yakasına kaçış oldu benim için. Ama dümen sularından çıkan dalgalarla boğuşarak.
   Bu arada fotoğraf çekmek biryana sanki nefes bile alamıyorum. Belki benimkisi boşa bir tedirginlik ama bogazı ilk defa geçiyorum ve akıntı etkilerini bilmiyorum. Önümde giden bir balıkçı motorunu Asya yakasında takip ederek İstinye civarına ulaştım. Bu noktadan itibaren Avrupa yakasına ulaşmak istiyorum. Dümeni Avrupa yakasına doğrulttum ama bu arada iki adet motoryat açtıkları müzik sesini tüm boğaz sakinlerine dinleterek hızla gidiyor.
   Kıyı kıyı Tarabya ve Kalander orduevi ni geçerek Büyükdere ye ulaştığımda Karadeniz in rüzgarı ve çırpıntısı etkilemeye başladı. İlk gelen tekne benim yanılmıyorsam birde arkamdan gelen tekne daha var. Ben kendime bağlanacak yer bulma arayışındayım. Yarış numaramı ve bmw flamasını tekneye takmam gerekiyor.
  Önce karşıdan gördüğüm çay bahçesinin önünde bağlı küçük yelkenlinin yanlarında kendime yer aradım ama olmadı. Biraz daha aşağıda deniz sağlık kontrol merkezinin önünde bağlı bir teknenin rüzgaraltına bağlandım.
  Yarış komitesi tarafından verilen numaraları Devekuşuna takmam gerekli. En uygun yerin  kamaranın yanları olduğuna karar verdim. Bu arada kendime bir kahve yapmak için aşağıya indiğimde dışarıdan birinin bağırdığını duydum. İlk aklıma gelen bağlandığım yerin uygun olmadığını söyleyecek biri bağırıyor oldu. Kamaradan çıktığımda gördüğüm arkadaşım Sedat ve eşi . Sabah kahvaltısı için boğaza gelmişler ve yürüyorlarmış. Devekuşunu uzaktan görünce İsmail gibi biri daha elde tekne yapmış bak diye eşine söylemiş. Yaklaşınca teknenin ismini gördüklerinde onlar da şaşırmış.tabi ki ben de onları gördüğümde çok şaşırdım. Yarışa geldiğimi söylediğimde onlar da tekrar hayret ettiler. Devekuşu ve yarış.
   Devekuşu nun iki yanına yarış numaramı bağladıktan sonra diğer teknelerin arasına katılarak sadece ana yelkenle deneme seyirlerine başladım. Telefonum çaldı. Murat Aktürk arıyor. Yarışa gireceğimi ve yelkeni denediğimi daha sonra kendisini arayacağımı söylediğimde arkana bak dedi. Teknesi Mesude ile yarışı izlemeye gelmiş. Devekuşunun fotoğrafını çekmesini söylediğimde makinem yok dedi. Cep telefonuyla çek bari dedim. 

                                                   İstanbul boğazı Karadeniz çıkışı


                                                     Murat ın çektiği fotoflardan bir başkası


   İleriye baktığımda teknelerin start hattından çıkmaya başladıklarını gördüm ve floku da açarak herkesin arkasından start aldım.
   Kalender e kadar iyi bir rüzgarla ilerledikten sonra rüzgar azaldı ve sadece akıntı ile gitmeye başladım. Öndeki tekneler balonlarını basmaya başlamışlardı bile. Bende ayıbacağı yaparak pupa dan gelen hafif rüzgarla ilerlemeye çalışıyorum. Öndeki teknelerin geçişinden sonra kıyıda bekleyen sürat tekneleri ve yolcu motorları hareket etmeye başlamışlardı bile. Yanımdan geçtikçe  çıkardıkları dalga yüzünden rüzgarında az olmasından dolayı sallantıya giriyor ve hız kaybediyorum.

                                          Devekuşu BMW Bosphorus Sailing Fest 2013 yarışında

  Ayı bacağını geniş apaza döndürerek hisarı geçtim. Bebek koyuna yaklaşıyorum, bir yandan da finişh hattını arıyorum. Önden giden tekneleri takip etmeye başladım. Finish hattına gireceğim sırada arkamdan süratle büyük bir yelkenlinin geldiğini görüce telaşa kapıldım ve iskeleye kırdım. Tekrar  yukarı çıkarak finish hattını geçtim. 

                                      Yarıştan genel bir görüntü Devekuşu  en arkadaki küçük tekne


   Finish hattını geçtikten sonra motoru çalıştırarak floku kapattım. Motor ana yelken önümden giden iki yelkenli tekneyi takip ederek boğazdan çıkmaya çalışıyorum. Beşiktaş a geldiğimde iki yanımdan yukarı çıkan motorlar, karşıya geçen yolcu vapurları nedeniyle denizin üzeri adeta kaynıyor. Sallantılarla ilerlemeye çalışıyorum.
   Kızkulesini önümdeki tekneleri takip ederek geçtim. Kalamışa doğru yöneldim. Bu arada sancağıma baktığımda ahırkapı fenerinin dibinde olduğumu hayret içinde gördüm.
   Haydarpaşa mendirek dışından Fenerbahçe burnunu kerteriz aldım. Mendireğin orta hizasına geldiğimde sancak tarafımda kıyı emniyeti botunun hızla geldiğini gördüm. Bir dalga furyası daha geldi.
  Kalamış koyunda optimistler antreman yapıyorlardı. Genç sporcuların dışından geçtim ve meşhur Fenerbahçe burnunu döndükten sonra motoru kapatıp yelkenle poyrazdan esen rüzgarın kuvvetiyle uzakta siluet halinde görebildiğim Dragos burnundaki barınak önüne kadar geldim. Barınağa girerek dün bağlandığım tekneye aborda oldum. Hava neredeyse kararacak. Teknenin içindeki dağınıklığı toparladım. Dışarı çıkarak dolaştıktan sonra geri döndüğümde Uğur ziyaretime geldi. Biraz sohbetten sonra Uğur ayrıldı ben de uyku pozisyonu aldım. Yorulduğumu hissediyorum.

Not: Bugün 9.Mayıs.2013 perşembe . Bu akşam saat 19.30 da yarışın ödül töreni yapılacak. Bereber aynı güzergahı paylaştığım dostlarla tanışmak için orada olacağım.Yarın 10.Mayıs.2013 Cuma günü öğlen saatlerinde Tuzladan ayrılarak Herekeye ulaşmayı hedefliyorum. Yolum yaklaşık 20 Dm. olacak.

0 yorum: