14- Kaleköy (Gökçeada) Balıkçı Barınağı Çanakkale
Kuzulimanından çıktığımda mendirekten sonra ileride gördüğüm burunda batık tekne enkazı sandığım şeyler gözüme ilişti. Yaklaştıkça bunların kayalara deniz ve rüzgarın bin yıllar boyunca yaptığını anladığım şekillerdi.Peynir kayaları deniyormuş adlarına. 4 millik yol boyunca bir yanda iki koy kayaların kestiği deniz ve tepeleri diğer yanda Semadirek adasını seyrettim.
Kaleköye vardığımda saat 17:00 olmuştu. Kaleköy
Balıkçı Barınağı na girdiğimde sol tarafımda kılıç tekneleri, karşımdaki
rıhtımda bağlanmış bir motoryat, sağ tarafında bağlanmış irili ufaklı tekneler
ve bir de gezi teknesi olduğunu sandığım bir tekne, sağ tarafta ise küçük
teknelerin bağlandığı dikkatimi çekti.
Barınak görevlisi Ahmet bey yanaşmama
yardımcı oldu. Motoryatın arkasına rıhtıma bordoladım. Ahmet beyle sohbetimizde
Barınağı Belediyenin işlettiği ve gecelik 35 tl aldıklarını öğrendim. Barınakta
elektirirk ve su mevcut olup bu ücrete dahil değil.
Ana mendirek boyundaki rıhtım ve karşı
rıhtımda derinlikler -4,5 ila -2,5 metre arasında. Tali mendirek önü ise -1,5
metrelere kadar düşüyor. Barınak içi -7 metreye göre tekrar kazınıp
temizlenmiş.
Hava tahminlerine göre en az iki gün burada
olacağım.En iyi ihtimalle Cumartesi günü ayrılacağım. İki gün etrafı biraz
gezmek istedim. Yağmur zaman zaman buna imkan vermese de Hem Kaleköyü hem de
Gökçeada merkezi kısa da olsa görme şansım oldu.
Kaleköyde tarihi bir kilise dikkatimi çekti.
Paskalya yortularının yapıldığı kilise imiş. Normal zamanda kapalı. Gökçe ada
merkezde bir kilise daha gördüm. Sanırım o ibadete açık. Kaleköy Gökçeada
merkez arasında her yarım saatte bir otobüs seferi var.
İlk geldiğimde yelkenlisini gördüğüm Erhan
bey kaleköye ziyaretime geldi. Kendisi teknesinde yaşıyormuş. Onunla tepedeki
bir çay bahçesine giderek manzarayı bir de tepeden görme şansım oldu.
İki gün boyunca kah bardaktan boşanırcasına
yağan yağmur , kah güneş ama sürekli esen rüzgarla yaşadım.
Barınağın sancak fenerinin arkasından bir
dere denize dökülüyor. Barınakta ve civarda denize girmeyi önermiyorlar.
Gökçeada daki komando alayının ve diğer atıkların buradan denize döküldüğü
rivayeti var.
0 yorum: