15- Enez Balıkçı Barınağı Edirne
7 mayıs Cumartesi günü sabahtan Kaleköyden
yola çıkarak 30 dereceye rota tuttum. İki gündür esen poyrazın soluganları hala
devam ediyordu. Rüzgar yıldız esiyor ama ben yelkeni tam doldurmak istediğim
açıya gelince soluganlar bordodan Devekuşu nu sallamaya başlıyordu.En azından
şimdilik bu şekilde devam etmekten başka çarem yoktu. Karşıda kara gönünmüyor,
solumda Semadirek adasını rahatlıkla görebiliyordum.
Bir ara yunuslar bana eşlik ettiler. Hem de
uzunca bir süre koloni halinde. Saat
ilerledikçe ufuktaki pus azalmaya ve kara seçilmeye başladı. İlk niyetim
Sultaniçeye gitmekti. Sultaniçe ye yaklaşırken Edirne den aynı zamanda Enez
amatör denizci derneğinin kurucularından olan ve bu işe gönlünü koymuş dostum
Kerim Bey aradı Eneze yaklaştığını
söyledi. Ben de bunun üzerine rotamı Enez e çevirdim.
İnce buruna yaklaşırken
Enez Amatör
Denizciler Derneği şu an sahipsiz kalmış olan Enez Balıkçı Barınağı için çok
uğraş vermekte. 4-5 Haziran 2016 günü İstanbul ve Çanakkale 18 Mart
Üniversitesinden konuyla ilgili birçok
bilim insanı, yetkili ve halkı Enezde yapılacak bir panelde buluşturacak.
Panelin temel konusu Saros körfezinin korunması olacak. Ben de burada olmasam
dahi o gün panele katılmaya çalışacağım. İlerde başarı öykülerini duyup gururla
paylaşacağımız Enez Amatör Denizci
Derneği ne kolaylıklar diliyorum.
Kerim bey beni Enez
de sahil güvenliğin yanındaki rıhtımda karşıladı. Devekuşunu geçici olarak
oraya bağlayarak limandaki büfede dinlenmek için oturduk. Aynı zamanda Devekuşu
na sabit bir yerde bulmaya çalışıyorduk.
Devekuşunu karaya
yakın bölümdeki neredeyse dökülmek üzere olan bir teknenin yanına o tekneye
hiç dokunmadan rıhtımdaki anelelere,
baştan da diğer köşede bulunan filikanın arkasından karadan koltuk alarak
bağladık. Şimdilik bu sorun çözülmüştü. Bugün on saattir denizdeydim.
Yorulmuşum.
Akşam Kerim Bey, Aziz
Hoca ve Kenan Bey beni yemeğe davet
ederek ağırladılar. Gece tekneye döndüğümde sabaha kadar kesintisiz uyudum.
Sabah aklımda olan bumba sorununa kalıcı bir çözüm bulmam gerekiyordu. Enez
Balıkçı Barınağı Enez merkeze altı km uzakta, tatil dönemi dışında araç
bulunmayan , barınağa gelen kişilerin araçları veya motorsikletleriyle ulaşım
sağlayabileceğiniz bir yer. Akşam arkadaşlara bumbaya kalıcı çözüm bulmam
gerektiği Enezde ya bir marangoz bularak onun atölyesinde yada tahtaları alıp
limanda kendi imkanlarımla yapmayı düşündüğümden bahsetmiştim.
Aziz hoca ve Kenan
bey eneze gitmişler, orada tanıdıkları bir bıçkıcı ve aynı zamanda tekne tamiri
yapan bir arkadaşlarıyla görüşmüşler, olur almışlar ve beni aradılar. Ben
bumbayı sabah erkenden söküp hazırlamıştım. Kenan beyin arabasının altına
bağlayarak hep beraber Eneze gittik. Pek fazla ağaç seçeneğim yoktu. Bir sedir
tomruğu biçerek işe başladık.
Bumbanın işkencedeki hali
Bumbanın dört tarafına kalınlığı 1,2 cm lik
tahtaları dört günde epoksiyle yapıştırarak beşinci günde de zımparalayarak
işimi bana göre bitirdim. Beş gün boyunca kah barınağa gelen lerin araç veya
motorsikletlerine binerek, kah barınaktan ana yola yürüyüp oradan otostop
yaparak, bir keresinde de taxi tutarak gidip geldim. Yeni bumbanın kalınlığı 6x6cm oldu ve
ağırlaştı.
Cumartesi gecesi
saat 00.30 civarında Devekuşu nu bir şeyin dürtmesiyle uyandım. Dışarı bir de
baktım ki arkamda rıhtımda bağlı bulunan filika kocaman cüsseyle üzerime
yaslanmış arada bir dürtükleyip duruyor.
Tek başıma ona halat bağlamam imkansız. Barınaktaki büfede hala ışık
görünüyordu. Oraya gittim. İki genç sohbet ediyorlar. Bana yardım etmelerini
rica ettim. İçerde sakladığım otuz metrelik yedek halatı yanımda duran
filikanın tek şansım olan yan mapalarına bağlayarak gençlerden birine verdim ve
üzerinden aşırarak arka tarafına yönlendirmesini söyledim.
Her ne kadar kakıçla
desteklesem de yan kapısının üzerine
takıldı. Olduğu kadarıyla üç kişi filikanın kıçını rıhtıma yanaştırdık. Halatın
kalanıyla bulabildiğimiz iki mapadan daha bağlayarak bizce emniyete aldık ama
benim halat onu tutacak kadar kalın değil ve rüzgar habire sertliyor. O ara
yanımıza gelen biri de imeceye katıldı. Filikanın boşanan halatını denizden
çıkardık ve arkasındaki kancaya geçirdik. Şimdi içim biraz rahatladı. Ama artık
uyu uyuyabilirsen. İlk geldiğim gün ben
devamlı buradayım, tüm tekneler bana emanet diye konuşan sahsı ara ki bulasın.
Sabah olduğunda ilk
işim filikanın arkasındaki kancaya geçirdiğimiz yeşil halatın yerinden çıkıp
çıkmadığını kontrol etmek oldu. Yerinde duruyordu. Ben genede kendi halatımı
sökmedim. Ne olur ne olmaz.
Pazartesi sabahı yelkeni donattım. Ancak rüzgarın arkadan geliyor olması açıp denememe
imkan vermedi. Bugün mü yoksa 17 Mayıs
Salı günü öğleden sonra mı çıksam karar veremiyorum.
16 Mayıs Pazartesi
saat 11:30 da Sultaniçeye doğru yola çıktım.
Ahtapot tuzakları
Enez balıkçı barınağı
Koordinatı: 40
41’67’’ K , 026 02’ 98’’D
Ücret:
yok çünkü sahipsiz. hala İlçe tarım md kontrolünde
Kapasite: 300 tekne deniliyor
Kapasite: 300 tekne deniliyor
Derinlik: kara tarafı -2 m iç rıhtımda -2,5 sahil
güvenlik tarafı -5 metre
Elektrik-Su: panoları
var ama çalışmıyor. Elektirik rıhtımdaki büfeden istenebilir ama verirmi? Su
liman dışındaki tuvaletten alınabilir.
Güvenlik: yok
0 yorum: